Türkiye'de Temmuz 2013 itibarıyla basit usulde vergilendirilen gelir vergisi faal mükellef sayısı yaklaşık 700 bin. 10 yıl öncesine göre bu rakamda ortalama 100 binlik bir azalma var.
Bu rakam önemli! Çünkü dikkatli okurlar bilir ki, bu köşede daha önce hep eleştirdik ve her türlü götürü vergilemenin karşısında olduk. Dedik ki, basit usulde gelir vergisi mükellefi olmak, eski adıyla da götürü gelir vergisi mükellefiyeti, hem ekonominin kayıt altına alınmasına, hem de belge düzeninde bazı aksamaların yaşanmasına sebep oluyor.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 51. maddesinde, basit usulün hududu belirlenmiş, yani basit usulden yararlanamayacaklar sıralanmış. Yani gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olmak zorunda olanlar tek tek sayılmış. İşte bu maddenin son bendinde; çeşitli iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenlerin, basit usule tabi olamayacakları belirtilmiş.
Bakanlar Kurulu da bu bent hükmüne dayanarak aldığı kararla, mücavir alan sınırları dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde (Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya hariç) yer alan bazı iş gruplarında faaliyet gösterenleri gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olarak tanımladı.
Bilindiği üzere, son dönemde pek çok ilimiz büyükşehir yapıldı. Bu illerde faaliyette bulunan mükellefler de karar uyarınca basit usule tabi olamayacaklardı. Ekonominin ve vergisel işlemlerin kayıt altına alınması yönünden bu durumu olumlu karşılamıştık.
Ancak, 6 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir Bakanlar Kurulu kararı ile yeni büyükşehir belediyesi kurulan illerde faaliyet gösteren mükelleflerin de basit usule tabi olacakları belirtildi. Ve söz konusu karar 14 ili kapsıyor. Başka bir deyişle bu iller büyükşehir yapıldı ama mükelleflerinin büyümediği kabul edildi.
Bu iller ise 6360 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca büyükşehir olan iller Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van. 6 Ağustos tarihli Remi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile bu illerimizde bazı sektörlerde faaliyet gösteren mükelleflerin basit usulde vergilendirilmeye devam etmelerine imkân sağlanmış oldu.
Bazı illerimiz büyükşehir yapılırken bu illerimizde faaliyet gösteren mükelleflerin de büyüdüğü ve gerçek usulde vergilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Daha önce sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, her türlü götürü vergilemenin karşısındayız. Hem ekonominin kayıt altına alınması hem de belge düzeninin sağlıklı işleyişine zemin hazırlanabilmesi için basit usulün bir an önce kaldırılmasını öneriyoruz.
'Eksik Gün'de Değişiklik Çok
Sigortalıların işyerinde çeşitli nedenlerle ay içinde 30 günden az çalışması halinde eksik gün gerekçesinin ve eki belgelerin SGK müdürlüğüne bildirimi gerekir. İşte bu bildirimle ilgili 21 Ağustos'ta önemli değişiklikler yapıldı.
Buna göre yasada "tanımlı belgelerden", resmi nitelik taşımadığı için geriye dönük olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanların, (ücretsiz izin gibi) aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi halinde işleme konulmayacak ve işverenden eksik sürelere ait ek aylık prim ve hizmet belgesi istenerek idari para cezası uygulanacak.
Yapılan değişiklikle işyerinde, aynı SSK işyeri numarasında 10 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran ve bildirge verilen işyeri dosya ile sınırlı olmak üzere, işverenlerin eksik gün bilgi formu verme yükümlülüğü kaldırıldı.
10 kişiden az işçi çalıştıran işverenler, işçiyi 30 günden az sigortalı beyan etmiş ve 30 günden az çalışma nedenini puantaj kaydı seçmiş iseler eksik gün bilgi formuna ekleyecekleri puantaj kayıtlarına mutlaka işçinin imzasını alacaklar. Artık puantaj kayıtlarında işçinin imzasının bulunmaması halinde eksik gün bilgi formu geçersiz sayılacak. İşverenden eksik sürelere ait ek aylık prim ve hizmet belgesi istenecek ve işverene idari para cezası uygulanacak. Yani; aman dikkat!
MALULEN EMEKLİLER ÇALIŞABİLİR Mİ?
Şubat 2013'te malulen emekli oldum, 6 aydır maaş alıyorum. Mart ve nisan aylarında maddi destek için eczanede çalışmıştım. İşverenim SGK primi yatırdı. Temmuzda SGK'den malullük maaşlarının geri tahsil edileceği yazısı geldi. Ne yapmalıyım? Hasan Nalcı
Malulen emeklilik, çalışma veya meslekte kazanma gücünün kısmen veya tamamen kaybedilmesi nedeniyle sürekli bir gelir kaybına yol açan fizyolojik bir risk olarak kabul edilir. Malulen emekliler çalışamaz. Yeniden aylık bağlanması için ilgili SGK ile görüşülmeli.